
BİG DATA(BÜYÜK VERİ) NEDİR ? NERELERDE KULLANILIR?
Öncelikle Big data(büyük veri) kavramını açıklamakla başlayalım.
Büyük veri; toplumsal medya paylaşımları, ağ günlükleri , Bloglar , fotoğraf, video, Log dosyaları gibi değişik kaynaklardan toparlanan tüm verinin, anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmüş biçimine denir. Büyük veri, doğru analiz metotları ile yorumlandığında şirketlerin stratejik kararlarını doğru bir biçimde almalarına, risklerini daha iyi yönetmelerine ve inovasyon yapmalarına imkan sağlayabiliyor. Şirketlerin birçoğu şu anda karar alma süreçlerinde, veri ambarı ve veri madenciliği yöntemlerinden elde ettikleri verileri kullanıyorlar. Yalnız burada karşımıza bazı sorunlar çıkıyor şöyle ki; Big data(büyük veri), Veriler klasik veri tabanlarının kaldıramayacağı büyüklükte olduğu gibi verinin büyüme hızı da bir bilgisayar veya bir veri depolama ünitesini aşmaktadır. 2012 rakamları ile dünyada günlük 2.5 Kentirilyon byte veri üretilmektedir. Bu çapta büyük veriyi işleme, transfer etme gibi işlerin tümüne Büyük veri (Big Data) adı verilmektedir. İlişkisel veri tabanlarında gigabyte seviyesinde veri saklayabilirken, büyük veri de bu petabyte seviyelerinde veri saklayabiliyoruz.
BİG DATA(Büyük veri) platformunun oluşumunda 5 ana bileşen bulunuyor. Bunlar; Variety(Çeşitlilik) , velocıty(Hız) , volume(Veri büyüklüğü), verification(Doğrulama) ve value(Değer) ‘dir. Yabancı kaynaklarda bu ana bileşen sayısını genelde 3 kabul ederler.
Şimdi bu 5 bileşeni açıklayalım.
Variety(Çeşitlilik): İnsanlar ve makineler tarafından üretilme olanağına sahip yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verileri ifade eder. Bunlar; Mesajlar, Tweetler , Resimler ve videolardır. Bunlarla birlikte e-postalar , ses kayıtlarıdır buna dahildir. Çeşitlilik gelen verileri kategorilere ayırma yeteneğidir.
Velocıty(Hız): Burada bahsettiğimiz ise veri işleme hızı. Örnek vermek gerekirse, Google’da 3.5 milyar arama yapılır. Bu nükleer veri patlaması gibidir. Büyük Veri, şirketin bu patlamayı sürdürmesine, gelen veri akışını kabul etmesine ve aynı zamanda hızlı bir şekilde işlemesine yardımcı olur, böylece darboğaz oluşturmaz.
Volume(Veri büyüklüğü): Günümüzde sosyal medya bu konuya en güzel örnek olarak karşımıza çıkıyor. Facebook 2milyar kullanıcı, youtube 1milyar kullanıcı, twitter 350 milyon kullanıcı, instagram 700milyon kullanıcıya sahip olduğunu biliyoruz. Yüklenen resim, video, tweet ve postlar düşünülürse her dakika ve her an üretebileceğimiz veri büyüklüğü devasa boyutlara ulaşabiliyor.
Verification(Doğrulama): Bu bilgi yoğunluğu içinde verinin akışı sırasında “güvenli” olması da bir diğer bileşen. Akış sırasında, doğru katmadan, olması gerektiği güvenlik seviyesinde izlenmesi, doğru kişiler tarafından görünebilir veya gizli kalması gerekiyor.
Value (Değer): En önemli bileşen ise değer yaratması. Bütün yukarıdaki eforlarla tariflenen Büyük Veri’nin veri üretim ve işleme katmanlarınızdan sonra kurum için bir artı değer yaratıyor olması lazım. Karar veriş süreçlerinize anlık olarak etki etmesi, doğru kararı vermenizde hemen elinizin altında olması gerekiyor. Örneğin sağlık konusunda stratejik kararlar alan bir devlet kurumu anlık olarak bölge, il, ilçe vb detaylarda hastalık, ilaç, doktor dağılımlarını görebilmeli. Hava Kuvvetleri, bütün uçucu envanterindeki taşıtlarının anlık yerlerini ve durumlarını görebilmeli, geriye dönük bakım tarihçelerini izleyebilmeli. Bir banka, kredi vereceği kişinin, sadece demografik bilgilerini değil, yemek yeme, tatil yapma alışkanlıklarını dahi izleyebilmeli, gerekirse sosyal ağlarda ne yaptığını görebilmeli.
NERELERDE KULLANILIR?
Big data(büyük veri) kullanım alanları için birkaç örnek vererek anlatmak hem konuyu anlamamız hem de bizlere de bir fikir vermesi açısından çok daha önemli.
Big data(büyük veri) en önemli kullanım alanları arasında devasa verilerin işlenmesi ile ticari hayatı etkilemiş ve Amazon.com ya da Wal-Mart gibi pek çok ülkenin milli hasılasından daha fazla satış yapan şirketlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ya da Google şirketinin Google Earth için topladığı devasa veri havuzunun aynı zaman da GPS hizmetleri için kullanılmaya başlanmıştır. Bu örnekler şirketi örnek alırken gelin biraz da sektörel boyutta inceleyelim.
Eğitim; Öğrenme süreçlerinin bireyselleştirilmesinde öğrenme analitikleri kullanılarak büyük veri işlenmekte, öğrenenlerin öğrenme ihtiyaçlarına, davranışlarına ve ortaya çıkan örüntülere göre öğrenme süreçleri tasarımlanabilmektedir.
- Hastaneler; hastalarına yönelik etkili, bireysel, kişiselleştirilmiş, tıbbi hizmetler sunabilmek için, bireysel bazdaki verileri kendi sayısal ortamlarında depolamaktalar.
- Hükümetler; yurttaşlarına yönelik bilgi ve hizmetleri işleyip, saklama konusunda oluşan çok büyük ölçekli veri ile çalışmak zorundadırlar. Örneğin, RTÜK kararları gereği, ülkemizdeki televizyon kanallarının son bir yıllık yayınlarını saklama zorunluluğu var. Saklanacak bilgiler, “Büyük Veri” olarak tanımladığımız türden.
- İnternet üzerindeki üretici ve tüketicilerin veri üretimini hızlandırması, başta servis sağlayıcı firmalara olmak üzere, büyüyen bilgiyi harmanlayıp, anlamlı biçime dönüştürerek kullanıma yeniden sunma görevi yüklüyor.
- Bankalar, müşterileriyle ilgili olarak toplayıp sakladıkları bilgiler yoluyla, kullanıcısını tanıyan, internet şubesine o gün ne için girdiğini bilen ve buna göre ana sayfayı, menüyü en etkin hale getiren, müşterisine hatırlatmalar yapan, özelleştirilebilir arayüzler sunan, zengin içerikli, hızlı ve kullanışlı bir 7/24 şube haline geldi.
- Enerji firmaları, akıllı şebeke ve sayaçlar kullanarak, abonelerinin bireysel kullanımlarıyla ilgili oluşan verileri, saklayıp, işlemek durumundalar.
- İlaç sanayisinde; örneğin “kanser araştırmaları” için oluşturulan büyük genomik veri tabanları, araştırmacıların sürekli erişimine açık olmak durumundadır.
Son olarak sizlere bu konuyu daha iyi anlamanız için, Facebook şirketinin Whatsapp uygulamasını 16 milyar dolar vererek satın almasının arkasında yatan sebeplerden bahsetmek istiyorum.
‘Big Data’ denilen bir kavram var. Sizin bilgileriniz üzerinden neleri sevdiğiniz, alışverişte nelere dikkat ettiğiniz, nelerden hoşlanmadığınız, siyasi partilerin hangisine oy verebileceğiniz ve hangi noktalarda kararsız olduğunuz gibi sizi siz yapan tüm unsurları analiz eden bir sistem var karşınızda.
UNUTMAYIN Kİ GÜNÜMÜZDE “BİLGİ GÜÇTÜR”…